Dreyfus Davası Nedir?

Dreyfus Davası, 19. yüzyılın sonlarında Fransa’da yaşanan ve Fransız toplumunu derinden etkileyen, askeri casuslukla suçlanan bir Yahudi subay olan Alfred Dreyfus’un yargılandığı dava olarak bilinir. 1894 yılında başlayan bu dava, Fransa’da büyük bir siyasi ve toplumsal tartışmayı ateşlemiş, antisemitizm (Yahudi karşıtlığı) ve askeri darbe gibi derinlemesine konuları gündeme getirmiştir.

Alfred Dreyfus, Fransa ordusunda bir subayken, Almanya’ya casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklanmış ve mahkemeye çıkarılmıştır. Ancak dava, sonrasında çok sayıda hatalı delil ve yargı hatalarıyla karışmış ve Dreyfus’un suçsuz olduğu ortaya çıkmıştır. Dreyfus’un suçsuzluğu, yıllar süren mücadelelerin ardından 1906’da anlaşılmış, ancak o zamana kadar halk arasında büyük bir bölünmeye yol açmıştır.

Dava, Fransız toplumunda özellikle sağcılar ve solcular arasında derin çatlaklara neden olmuş, Cumhuriyetçi kesim, Dreyfus’un suçsuzluğuna inananlar ve onu suçlu bulan askeri çevreler arasında sert tartışmalar yaşanmıştır. Ayrıca, bu dava, Fransız gazetesi L’Aurore’un ünlü yazarlarından Émile Zola’nın “J’Accuse!” (Suçluyorum!) adlı mektubunu yayımlamasıyla uluslararası bir boyut kazanmıştır. Dreyfus Davası, yalnızca Fransa’da değil, tüm dünyada adalet, eşitlik ve ayrımcılık gibi konuları tartışmaya açan bir döneme damgasını vurmuştur.